Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Rekor! Rekor! Rekor! ….
En büyük kazanım bizim!
En büyüğünü biz yaptık!
En büyük Rekor bizim Rekor!
Bizim Rekor sizinkini döver!
…vs. vs…..
Büyük puntolarla yazılan banka promosyon ihalelerine son günlerde sosyal medyada çokça rastlar olduk! Çeşitli Sivil Toplum Örgütleri ballandıra ballandıra anlatır oldular. Sanırsınız Sağlık Çalışanlarına kendi bağlarından bir salkım üzüm bağışlamışlar. Sanki parayı kendileri vermiş, o ihale aşamalarında kendileri bulunmuş, ihale sürecini de kendileri yürütmüşler.
Öncelikle şunun bilinmesi gerekiyor. Banka promosyonu ödemeleri, bankaların çalıştıkları kurumlarla yaptıkları maaş anlaşmaları karşılığında bankalar tarafından yapılan bir ödemedir. Banka ile yapılan maaş anlaşması süresi, maaş ödemesi yapılacak olan personel sayısı, personelin maaş ortalaması, tüm personele ödenecek maaşın toplam tutarı ve bu tutarın maaş ödemesinden kaç gün önce hesaba yatırılacağı, personelin banka müşterisi olarak profili gibi pek çok parametre dikkate alınarak hesaplanmaktadır.
Tüm bu süreci illerdeki yetkili kurumlar (Sağlık Müdürlükleri vb.) takip eder. İhale için komisyonlar toplanır, ihale ilanı yapılır, konu ile ilgili şartname hazırlanır, yetkili kurumlar ihale sürecini yürütür, gelen teklifleri, ihaleye giren bankaların yeterliliklerini değerlendirir ve sonuçlandırır.
İhale günü geldiğinde şeffaf olması için kurumca görevlendirilen kişiler, banka görevlileri ve yetkili STK üyeleri davet edilir. İhalenin şeffaf olması için kurumlar ellerinden gelen gayreti gösterirler. İhale günü davet edilen tüm kurumlar hazır bulunur. Bankalar kendi çıkarlarına, kazançlarına en uygun tekliflerini sunarlar ve en yüksek teklifi sunan banka da ihaleyi alır.
Yukarıda saydığım bankalar ile kurumlar arasındaki maaş anlaşmalarının bir sonucu olan banka promosyon ödemelerinin ihale süreci, kurumların aylarca süren titiz çalışması sonucunda yapılır. Bankalar tekliflerini sunar, en yüksek teklifi yapan bankaya ihale verilir ve yetkili STK’lar da kurumlarla birlikte bu anlaşmaya imza atarlar.
Bankayla konuştuk teklifi arttırdılar!
İhaleye itiraz ettik daha çok para verdiler!
Kuruma itiraz ettik, ihaleyi iptal ettireceğiz!
……………………………………………..!
Herkesin bildiği üzere hiçbir banka kurum olarak kazanamadığından fazlasını kimseye vermez. Bankalar bir kuruşun bile hesabını yaparak büyürler. Kaldı ki binlerce personeli düşünecek ve zararına iş yapacaklar!
İşin birinci komik kısmı burada başlıyor zaten!
Bizim STK’larımız her şeyi kendileri yapmış gibi (aylar süren hazırlıkları, ihale süreçlerini, onca bürokratik işlemleri) kendilerine mal edip “Biz Kazandık!” diyorlar. Haklarımızı kazanması için kurulan STK’lar en başta yetkili kurumlarda bu ihale sürecini yürüten personellerin haklarını yok sayıp, son gün ihale sürecine katılarak biz yaptık, biz kazandık diyebiliyorlar. Toplu sözleşmede kazanılamayan hakları banka promosyon ödemeleri üzerinden prim yaparak kapatmaya çalışmaları da manidar oluyor.
İkinci komik kısmı ise;
Bu STK’lar genelde aynı konfederasyonun şubeleri. Sanırsınız bütün personele 3600 değil de 7200 ek gösterge almışlar, sanırsınız maaşlara %50 zam yaptırmışlar!
Neyin kazanımı bu?
Neyin rekoru bu?
Banka; bizim maaşlarımız üzerinden kurum olarak kendisinin de kazanacağı en yüksek rakamı hesaplamış vermiş, kurumlar ve STK imzalamış hepsi bu.